FETÖ’nün kapatılan Taraf gazetesinin yalan haberleriyle başlatılan ve Ergenekon’dan sonraki ikinci büyük kumpas olan Balyoz tertibiyle hapis yattı eski 1. Ordu Komutanı, emekli Orgeneral Çetin Doğan…
28 ŞUBAT TERTİBİ
Ancak Çetin Doğan’ın çilesi bitmemişti.
Ardından 28 Şubat davası geldi. Davada 76’sı tutuklu, toplam 103 sanık vardı.
Davada Davanın sanıkları arasında bulunan eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, dava dosyası Yargıtay aşamasında iken yaşamını yitirecekti.
YARGITAY KARARI
9 Temmuz 2021 tarihinde Yargıtay, sanıklar Ahmet Çörekçi, Aydan Erol, Cevat Temel Özkaynak, Çetin Doğan, Çetin Saner, Çevik Bir, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri, Hakkı Kılınç, İdris Koralp, İlhan Kılıç, Kenan Deniz, Vural Avar ve Yıldırım Türker hakkında verilen müebbet hapis cezasını onadı.
Ancak Çetin Doğan’ın halâ hapiste tutulmasının nedeni ne Balyoz, ne de 28 Şubat.
BÇG’NİN ÖNDERİ
Çetin Doğan, Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) başkanlığını yapmıştı. Kendisinin imzası olan 16 Nisan 1997 tarihli ve bütün askerî birimlere gönderilen bir BÇG belgesinde, laiklik aleyhtarı faaliyetlerin arttığı vurgulanarak camilerin gözetim altına alınması emrediliyordu.
14 Şubat 2018 günlü Aydınlık‘ın haberinin başlığı “Nedir bu Batı Çalışma Grubu?” idi. Haberde emekli Orgeneral Çetin Doğan, davaya konu olan Batı Çalışma Grubu’nu ve neden kurulduğunu anlatıyordu.
BÇG, irticai faaliyet içerisinde olan kişilere karşı tedbir almak amacıyla kurulmuştu. 1997 yılında Emniyet İstihbarat Dairesi’ne göre, Orgeneral Çevik Bir’in emriyle, Batı Çalışma Grubu (BÇG) adında bir birim oluşturulmuştu.
16 Nisan 1997 tarihli ve bütün askerî birimlere gönderilen bir belgede, laiklik aleyhtarı faaliyetlerin arttığı vurgulanarak camilerin gözetim altına alınması emrediliyordu. Plana göre görevli askerî personel camilere gidecek ve laiklik karşıtı fiil ve sözleri ivedilikle garnizon komutanlıklarına bildirecekti.
Çevik Bir imzasını taşıyan 29 Nisan 1997 tarihli ikinci belgede ise her ildeki öğrenci yurtları, özel okullar, dernekler, vakıflar, Kur’an kursları, imam hatip okulları ve bu kurumlara giden gelenlerin sayısının ve kimliklerinin tespit edilmesi isteniyordu.
Üçüncü belge ise birimin bilgi ihtiyaçlarının karşılanması hakkında idi.
VERİLEN GÖREV: SİYASAL İSLAM’A GEÇİT VERMEMEK
Balyoz kumpasının da 1 numaralı sanığı olan Çetin Doğan, savunmasında şöyle diyordu:
“Yapacağım sunum Batı Çalışma Grubunun hiçbir faaliyette bulunmadığını ispat etmeğe yönelik olmayacaktır. Batı Çalışma Grubu elbette ki bir faaliyette bulunmak için kurulmuştur. Faaliyet kapsamı 10 Nisan 1997 tarihli kuruluş yönergesinde açıkça yazılıdır. Bu yönerge ile Batı Çalışma Grubuna verilmiş görev özetle ‘Siyasi İslam’a geçit vermemek için ülkede meydana gelen irticai faaliyetleri ilgili ve yetkililere uygun ve yasal platformlarda bildirmektir.”
TÜRK ORDUSUNA DÜŞMANLIĞIN KÖKLERİ OSMANLI’YA DAYANIR
“İrticacı kesimlerin Türk Ordusuna olan düşmanlığının kökenleri Osmanlıya dayanır. Bilindiği gibi Osmanlı Devleti varlığını sürdürebilmek için çağdaşlaşma hamlesini ordudan başlatmıştır. İlk Modern eğitim-öğretim kurumları orduda açılmış, daha sonra benzeri çağdaş eğitim kurumları imparatorluk sathında yaygınlaştırılmaya çalışılmıştır. Bu gelişme irticai kesimlerce yaşam kaynaklarının kurutulması olarak değerlendirilmiş ve Ordu hedef tahtası olarak görülmüştür.
“Osmanlının son dönemindeki 31 Mart Ayaklanmasında olduğu gibi, Cumhuriyet dönemindeki bütün irticai ayaklanmalarda, (Şeyh Said İsyanı, Dersim Ayaklanması ve Menemen Olayı gibi) ilk katledilenler ordu mensupları olmuştur.”
İRTİCAYLA MÜCADELE HERKESİN GÖREVİ
“FETÖ’cü Savcı Mustafa Bilgili, İrtica ile mücadelenin meşru zeminin yok sayarak bunu Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı bir darbe olarak nitelendirmesinin ne anlama geldiğinin herhalde farkındadır. İrtica ile mücadele, Cumhuriyeti koruma ve kollama bütün yurttaşların ortak görevidir.”
İŞÇİ PARTİSİ ADAYI
Çetin Doğan 2011 Türkiye genel seçimlerinde, ağırlığını İşçi Partisi’nin oluşturduğu Cumhuriyet Güçbirliği bağımsız adaylar bloğu çerçevesinde İstanbul 2. Bölge’den bağımsız milletvekili adayı oldu, ancak seçilemedi.
BATI ÇALIŞMA GRUBU NEDEN VE NASIL KURULDU?
Odatv’nin 18 Ocak 2018 günlü haberine bakalım. Çetin Doğan anlatıyor:
“Batı Çalışma Grubu-28 Şubat Davası iddianamesini hazırlayan ve duruşma savcısı olarak görev alan 5 Cumhuriyet Savcısı FETÖ üyeliği suçlamasıyla ya tutuklu, ya meslekten ihraç edilmiş, ya da firarda.
Aynı şekilde, bu iddianameyi kabul eden ve de dava sürecinde tutuklamalara (ve tutuklamaların devamına) karar veren toplam 12 Hakim, FETÖ üyeliği suçlaması ile ya tutuklu, ya meslekten ihraç edilmiş, ya da firarda.
Sanıkların ısrarları sonucu, suç unsuru kabul edilen sahte ve imzasız taranmış belgelerin imha edildiğini bildiren Adli Müşavirliğin FETÖ’nün kontrolünde olduğu ortaya çıkıyor. Adli Müşavir Başkanı Muharrem Köse, FETÖ’den üyeliğinden şu anda hapiste.”
Yani 28 Şubat davasını açan FETÖ’ydü… FETÖ’nün yazdığı iddianameyle yargılama yapıldı ve ceza verildi.