Bosphorus Cup öncesi Orhan Gorbon: Boğazda eşsiz bir manzara olacak

Türkiye’nin dünyaya ihraç ettiği en büyük spor organizasyonlarından biri olan Bosphorus Cup, 22’nci kez İstanbul’da düzenleniyor. 21-24 Eylül tarihlerinde ‘Celebrate Istanbul’ temasıyla IRC, ORC, gezi tekneleri ve sportif tekneler olmak üzere toplam sekiz kategoride gerçekleştirilecek olan 22. Bosphorus Cup’ın kurucusu Orhan Gorbon, Skorer’e özel açıklamalarda bulundu:

BOSPHORUS CUP’IN BAŞLANGICI 2002’DİR

Bosphorus Cup’ın bugünlere geliş sürecini anlatabilir misiniz?
”Bosphorus Cup bugün Türkiye’nin dünyaya ihraç ettiği en büyük spor organizasyonlarından biri. 22 yıl, bir spor organizasyonunu aralıksız devam ettirmek için oldukça uzun bir zaman. Takdir edersiniz ki; bu süre içerisinde ekonomik krizler, darbe girişimi, pandemi gibi birçok sıkıntılı süreçten geçtik. Dolayısıyla Bosphorus Cup’ı markalaştırmak ve sürdürülebilir kılmak, çeşitli zorlukları aşmayı ve hatta meydan okumaları da beraberinde getirdi diyebiliriz. Bosphorus Cup’ı bugün bulunduğu noktaya getirebilmek için çok emek verdik ve bunu başardık. Altı yaşından beri yelken yapan ve dünyanın en önemli yelken yarışlarında yarışmış biri olarak, rezilyans seviyem oldukça yüksek. Bu sayede Bosphorus Cup’ı bir marka haline getirme sürecinde krizlerden asla yılmadım, tam aksine markamızı daha da büyüterek bu krizleri aştık. Yaşadığımız tüm zorluklara rağmen asla vazgeçmedik. Bosphorus Cup’ın ilk tohumlarını 2002 yılında attım. Bugün Bosphorus Cup, Boğaz’ın bir günlüğüne ulaşıma kapatıldığı ve boğazda sadece yelkenlilerin etkileyici manzarasını izleme imkânı sunan, Türkiye’nin en büyük spor etkinliği haline geldi.”

25 BİN YELKENCİ İSTANBUL’DA YARIŞTI
Bosphorus Cup’ta bugüne kadar kaç yelkenci yarıştı?
”Bosphorus Cup sayesinde çok önemli yelkenciler Türkiye’de yarıştılar. Şu anda dünyanın en önemli yelken yarışlarından birisine ev sahipliği yapıyoruz. 21 yılda yerli ve yabancı 25 bin yelkenciyi İstanbul’da buluşturduk. Bu rakamın yaklaşık yarısını ise başta Bulgaristan ve Romanya gibi ülkelerden gelen yabancı sporcular oluşturuyor. Bu gurur verici tablo da tüm zorlukların üstesinden gelmemiz için bize büyük bir motivasyon sağladı ve sağlamaya devam ediyor.”

SPOR SAYESİNDE İKLİM BİLİNCİNİ ARTIRIYORUZ
Türkiye’nin geçtiğimiz on yıllar içerisinde farklı spor dallarındaki faaliyetleriyle uluslararası arenada varlık gösterme yolculuğunu nasıl yorumluyorsunuz?

Gorbon: ”Özellikle sürdürülebilirlik konusunda yelkenciliğin bu denli anlamı ve önemi büyükken, bu alanda daha fazla projeler ve etkinlikleri hayata geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Tüm dünyada branş fark etmeksizin spor, kitleleri peşinden sürüklüyor. Spor sektöründe iklim krizini gündeme taşıyarak, spor organizasyonlarına destek vererek bilinç düzeyini arttırmalıyız ve sporu bir kaldıraç olarak kullanmalıyız. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Programı kapsamında yapılan çalışmalar da farkındalık yaratmak adına spor ile etkileşim halinde projeler gerçekleştirilmesinin önemli olduğunu vurguluyor ve diğer ülkeler bunu yaptığı proje ve organizasyonlarla hayata geçiriyor.”