Cumhuriyet Halk Partisi’nin yeni genel başkanı Özgür Özel oldu. Özel, 38. Olağan Kurultay’da yapılan seçimin ikinci turunda Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı 276 oy farkla genel başkan seçildi.
CHP tarihinde kritik bir dönemeç olarak sayılan Kurultay’ın ardından yapılan yorum ve değerlendirmeler gündemde yer alıyor.
Gazeteci Fatih Altaylı da bugün yayınladığı yazı ile CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sert çıktı.
Kılıçdaroğlu’nun “Gargamel’e” dönüştüğünü söyleyen Altaylı, “Kemal Kılıçdaroğlu, seçim yenilgilerine bir yenisini daha ekleyerek siyasi hayata veda etti” dedi.
Fatih Altaylı’nın yazısı şöyle:
“Zannederim dün gece Ankara’da bir ilk gerçekleşti.
Türk siyasi tarihinde ilk kez, bir siyasi partinin genel başkanı istifa dışında bir yöntemle değişti; CHP delegeleri, mevcut genel başkanı devirip, yerine yeni bir ismi genel başkan yaptılar.
Böylelikle Kemal Kılıçdaroğlu, seçim yenilgilerine bir yenisini daha ekleyerek siyasi hayata veda etti.
Dün Kemal Kılıçdaroğlu sadece parti genel başkanlığını değil, Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanlığından “onurlu” bir şekilde ayrılan bir genel başkan olabilme şansını da kaybetti.
Aslında perşembenin gelişi, çarşambadan belli idi.
Tam bir “kifayetsiz muhteris” olduğunu kanıtlamak için Mayıs ayından bu yana çırpınan Kılıçdaroğlu seçimin hemen ardından “düzgün” bir insan gibi davranıp “Bugüne kadar yanımda olan tüm partililere ve bugüne kadar bize Türkiye’nin ana muhalefeti olma görevini layık gören seçmenlerimize teşekkür ediyorum. Seçimden önce, CHP grup kürsüsünden size son kez seslendiğimi belirtmiştim. Bu sözümü tutuyor ve genel başkanlık görevinden istifa ediyorum. Genel başkan olarak son vazifem, yeni genel başkanının seçileceği Kurultay’ı en sağlıklı şekilde yapıp, sizlere orada veda etmektir” deseydi, bugün herkesin gönlünde taht kurmuş bir CHP Genel Başkanı olacak, hatta belki de parti ve seçmen “Kemal Bey bırakmayın. En azından yerel seçime kadar partinin başında kalın” diye yalvaracaktı.
Ama Kemal Kılıçdaroğlu 13 yıldır ezberlediğimiz siyasi öngörüsüzlüğü ile bunu yapmadı.
Tam aksine yapışkan bir “kifayetsiz muhteris” olduğunu kanıtlamak istercesine, çevresine topladığı seviyesiz ve kendi kadar kifayetsiz grup ile koltuğa yapışmaya çalıştı.
Her geçen gün kendini biraz daha batırdı.
Her geçen gün partiye biraz daha zarar verdi, zarar verdirdi.
En değerli belediye başkanlarını bile kendi koltuğu uğruna gözden çıkarmaya hazır, ilkesiz bir siyasetçi olduğu anlaşıldı.
Seçmenin gözünde Gözlüklü Şirin ya da Şirin Baba iken, birkaç ay içinde “Gargamel”e dönüştü.
CHP seçmenin büyük çoğunluğu “Biz bu adama mı oy vermişiz, nasıl da kandırmış bizi” düşüncesine kapıldı.
Buna rağmen yine de kimsenin Kurultay’dan çok umudu yoktu.
Genel Başkan’ın oluşturduğu örgüt, Genel Başkan’ı devirmez düşüncesi hakimdi.
Öyle de görünüyordu.
Dönüm noktası partinin İstanbul Kongresi oldu.
Kılıçdaroğlu’nun adamı Cemal Canpolat çıktı ve öyle bir konuşma yaptı ki, Kılıçdaroğlu’nun ve çevresinin aynası oldu.
Koltuk uğruna partiyi yakmaya, Türkiye’yi yıkmaya hazır bir grup olduklarını her kelimesi ile herkese gösterdi.
Kılıçdaroğlu’nun maskesini düşüren, Kılıçdaroğlu’nun adamı Canpolat oldu.
Canpolat, genel merkezin İstanbul’u açık farkla kaybetmesini sağladı.
İstanbul gidince, İzmir’in genel merkeze yakın delegesinin tavrı değişti.
Havanın Kılıçdaroğlu aleyhine döndüğü hissedilince, delegedeki eğilim de hızla değişti.
Kurultay günü, durum başa baş gibiydi ki, o bile Özgür Özel için büyük bir başarı idi.
Kılıçdaroğlu Kurultay’da da aynı “ekşi” tadı vermeye devam edince ilk turdan Özel önde çıktı. 2 oy daha alsa ilk turda kazanacaktı.
Kader Kemal Kılıçdaroğlu’na bir kez daha “şerefini kurtarma” şansı vermek istemişti.
Biraz aklı, biraz siyasi öngörüsü, biraz onurlu bir duruşu olsa kürsüye çıkar “İlk tur sonuçları bana gereken mesajı vermiştir. Rakibim Özgür Özel’i kutluyor, genel başkanlık yarışından çekiliyorum. Partimize yeni genel başkanı hayırlı uğurlu olsun. Bundan böyle CHP’nin bir neferi olarak onun emrindeyim” deseydi alkışlarla sahneden iner, omuzlarda veda ederdi.
Bunu da yapamadı.
Kifayetsiz muhterislere özgü hırsı ile sonuna kadar direndi.
Bu felaket sonu aradı.
“Gandi” olarak başladığı siyasi liderliğinde bu seçim döneminde “Şirin Baba’lığa” evrildi ve “Gargamel” olarak veda etti.
Hoş bir sada olabileceği yerde, “kekremsi bir tat” bırakarak veda etti.
CHP delegesi ise müthiş iyi bir sınav verdi.
Toplumdan gelen sese kulak tıkanamayacağını gösterdi.
Yokuş aşağı gitmekte olan partinin direksiyonunu, en azından kaçış rampasına doğru kırarak ana muhalefetin uçurumdan aşağı düşmesini engelledi.
Özgür Özel, CHP’nin ideal genel başkanı mıdır, Türkiye’yi AK Parti kıskacından kurtaracak adam mıdır bilemeyiz.
Göreceğiz.
Ama en azından CHP’nin kendi içinde demokrasi işletmeyi başardığını ve değişikliği becerebildiğini gördük.
Özgür Özel olmazsa, gerekirse onu da değiştirebilecek bir irade koydu CHP.
Bu irade Türkiye açısından da umut vericidir.”
Odtav.com