“Santis” olarak bilinen buharlı gemi 1933 yılında batarak, şu anda Almanya, İsviçre ve Avusturya’yı sınırındaki Konstanz Gölü’nün 210 metre altında bulunuyor.
Gemi, iki gemi arasındaki teknik benzerlikler ve ayrıca batarken kıç tarafının sudan yükselmesi nedeniyle “Alplerin Titanik’i” olarak adlandırıldı.
Santis’in, Titanik’ten çok daha eski olduğu ve geminin batmadan 20 yıl önce hizmete girdiği biliniyor. Battığında, gemideki yaklaşık 2 bin 224 yolcu ve mürettebattan yaklaşık bin 500’ü hayatını kaybetti.
İsviçre’deki emi Kurtarma Derneği Başkanı Silvan Paganini Titanik ile Santis arasındaki benzerlikleri şu şekilde açıkladı:
“Üç silindirli bir buhar makinesi çok nadirdir, dolayısıyla teknik açıdan benzerliklerden biri budur. Bir de geminin batış şekli var: Titanik gibi baş tarafından battı. Ayrıca kıç tarafı da bayrak yüksekte dalgalanırken havaya kalktı, bu da Titanik’e benziyordu. Gerçekten iyi durumda. Burada bir tatlı su gölümüz var, 210 metre derinlikte, çok karanlık, fazla oksijen yok, bu yüzden gerçekten iyi korunmuş. Yan tarafındaki boyayı hala görebiliyor ve geminin yan tarafındaki harfleri okuyabiliyorsunuz.”
Geminin neden battığı konusuna da açıklık getiren Paganini, “Gemi kömürden petrolle çalışan bir motora geçiş yapan ilk gemiydi ve ekonomik açıdan tam bir felaketti. Hatta o kadar kötüydü ki kömüre geri dönmek istediklerini bile söylediler. Gemi battı, çünkü kullanılmıyordu ve artık ihtiyaç duyulmuyordu. 1933’te büyük bir kriz oldu ve hala kullanabilecekleri her şeyi aldılar, örneğin tüm ahşap güverteyi kaldırdılar çünkü odunları yakarak ısınabilirlerdi. Ayrıca bazı kapılar, örneğin buradaki köyde mahzenlerde bulundu. Geriye çelik kalmıştı ve krizde çeliğin fiyatı yoktu” dedi.
Santis’in enkazı sudan kaldırıldıktan sonra 1898 yılında yenilendiği Romanshorn’daki tersanede restore edilecek.
Paganini, “Burada sahip olduklarımızı halka sunmak istiyoruz; bizden öncekilerden kalan bir anıtı. Ana hedefimiz bu” ifadelerini kullandı.
