İYİ Parti Genel Başkan Yardımcıları Ümit Dikbayır, Ünzile Yüksel, Burak Akburak, Ümit Özyayla, Bilge Yılmaz ve Metanet Çulhaoğlu ile İYİ Parti İBB Meclis Grup Başkanvekili İbrahim Özkan da Hatay ziyaretinde, Akşener ve İmamoğlu’na eşlik etti. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş tarafından karşılanan, Akşener ve İmamoğlu, İBB’nin Antakya’daki Afet Koordinasyon Merkezi’nde açıklamalarda bulundu.
Akşener: “Türkiye ‘beka’ kelimesi üzerinden seçim yaptı bu ülkede”
Akşener, Hatay’ın ardından, depremden etkilenen diğer şehirleri de ziyaret edeceğini belirterek, “İki belediye başkanımızdan, Sayın İmamoğlu ve Sayın Lütfü Savaş’tan dinlediklerimiz, epeyce bir mesafe alındığını gösteriyor. İçimize su serpti. Bu işin iyi yanı. Ama Sayın İmamoğlu, İstanbul depreminden bahsetti. Ve kendisine söylediğim sözü hatırlattı. Doğrudur. Türkiye ‘beka’ kelimesi üzerinden seçim yaptı bu ülkede. Türkiye, beka kavramı üzerinden birbirini suçladı bu ülkede.” dedi.
14 Mayıs vurgusu
Deprem sonrasında yaşanan göç dalgası ve kayıp çocuklar konularına da değinen Akşener, konuşmasını, “İnşallah birlikte, el ele, el birliğiyle, birimiz hepimiz birimiz diyerek, bu asrın afetinin asrın felaketine döndürüldüğü bu beceriksizliğin içinden çıkacağız. Ben bağıra bağıra iktidara, ‘Şunları yapın şunları yapın’ diyorum ama, anlaşıldı ki yapılmayacak. İnşallah 14 Mayıs seçiminden sonra, Allah bizlere nasip edecek ve bu yıkımın tez elden ayağa kaldırılması için gereken her şey bilim, inanç, hakkaniyet, liyakat, ciddiyet, şeffaflık ve hesap verilebilirlik üzerinden yerine getirilecek” sözleriyle noktaladı.
İmamoğlu: “İstanbul’daki afet milletçe bize diz çöktürebilir”
İmamoğlu, Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle, ülke olarak, can ve mal kaybı bakımından ağır bir fatura ile karşı karşıya kalındığının altını çizerek, şöyle konuştu:
“Deprem coğrafyasındayız. Malumunuz İstanbul, belki en çok konuşulan noktalardan bir tanesi. Hatta birincisi. Sizinle yaptığımız bir telefon konuşmasında, ‘Aman Başkanım, İstanbul deprem meselesi, bizim milli egemenlik sorunumuz’ demiştiniz. Gerçekten öyle. Biz, sağlıklı bir biçimde süreci hazırlayamazsak İstanbul’daki afetin yaratabileceği tahribat, milletçe bize diz çöktürebilir. Bu kadar acı bir tarif yapabiliyoruz.”
Hatay’daki İBB çalışmalarını anlattı
Geçtiğimiz günlerde bir seferberlik planı açıkladıklarını hatırlatan İmamoğlu, “Bu seferberlik planı dahilinde, eylem planımızı sürdürüyoruz. Ama bugün konumuz Hatay ve diğer şehirlerimiz. Hatay’da, AFAD’ın ilk gün itibarıyla İstanbul’u Hatay’la eşleştirmesinden ötürü, biz bütün lojistik gücümüzle, diğer bölgelere de katkı sunmaya gayret ettik, ama esas olarak Hatay’da konumlanmayı doğru bulduk. Çünkü AFAD’ın çatı kurum olarak tariflediği şablona uygun hareket etme gayreti içerisinde olduk” diye konuştu.
İmamoğlu, Hatay’daki çalışmaları Başkan Savaş’ın koordinasyonuyla yürüttüklerinin vurgulayarak, İBB ekiplerinin kentteki varlığıyla ilgili detaylı bilgiler paylaştı.
Türkiye’nin her yerinden farklı partilere mensup büyükşehir, il ve ilçe başkanlarının da sürece katkı sunduğuna dikkat çeken İmamoğlu, depremzedelerin değişen ihtiyaçları doğrultusunda personel ve ekipman sayısında düzenlemelere gittikleri bilgisini paylaştı. İmamoğlu, İSKİ ve İGDAŞ gibi İBB kurumlarının da Hatay ve ilçelerinde, uzmanlık alanları ilgili alt yapı çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.
Savaş: “Kadın ve çocuklarımız için hijyen paketlerine ihtiyacımız var”
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, bir aydan fazla bir süredir depremle yatıp, depremle uyandıklarını belirterek, “Gerçekten de ilk 4 gün, bizim için çok yoğun, aynı zamanda çok yorucu ve çok üzücü geçti. Dördüncü günden itibaren yaralarımızı daha sağlıklı bir şekilde sarmaya başladık. Ve bugüne kadar geldik.” dedi.
Antakya, Defne, Kırıkhan, Samandağ, İskenderun, Hassa ve Arsuz’da çok ağır can ve mal kayıpları yaşadıklarını kaydeden Savaş, gelinen aşamada enkaz kaldırma çalışmalarına ağırlık verildiğini aktardı.
Savaş, barınma sorunuyla ilgili eksiklikler olduğuna dikkat çekerek taleplerini, “İnsanların ekonomik olarak tükenmişliğinden dolayı, tekrar şehrine gelip, şehrinde hayata tutunmaya çalışıyorlar. Bu nedenle hem konteyner hem çadır hem tuvalet hem banyo bir de çamaşır makinesiyle ilgili ihtiyaçlarımız çok. Tabii ki özellikle kadın ve çocuklarımızın hijyen konusunda hijyen paketlerine ihtiyacımız var” şeklinde sıraladı.