Sedat Peker’in videolarında bahsettiği iddialarla ilgili hükümet yetkililerinin ve bazı AKP kaynakları ilk kez açıklama yaptı. BBC Türkçe’nin aktardığına göre; ismi açıklanmayan bir hükümet yetkilisi ise Peker’in iddiasıyla ilgili şunları söyledi:
“Soylu’nun o yayında söyledikleri doğru değil. O operasyonda Peker’in çocuğuna silah doğrultmak gibi aileyi rencide edici olayların yaşandığı aslında biliniyor.”
Sedat Peker’in iddialarının ardından, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kendisi hakkındaki iddiaların araştırılması için 17 Mayıs’ta Ankara Cumhuriyet Savcılığına başvurdu. Soylu, avukatı aracılığıyla savcılığa verdiği dilekçede, Sedat Peker’e karşı Nisan ayında başlatılan soruşturma yüzünden, Peker’in bu videoları çekerek, kendisine karşı asılsız iddialar ortaya attığını belirtti.
Öte yandan Sedat Peker, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ı, Gülen Yapılanması’yla ilişkili olduğu suçlamasıyla ceza alıp tahliye edilen, Palmali Holding’in sahibi Mübariz Mansimov Gurbanoğlu’na kumpas kurmakla ve Mansimov’a ait Yalıkavak Marina’yı ele geçirmekle suçlamıştı.
BBC Türkçe’nin görüştüğü hükümet yetkilisi bu iddiayla ilgili “Ağar’ın bu tarz işlerle malına mal kattığı sürekli kulağımıza çalınıyordu. Çok değerli olan o limanla ilgili iddialar doğru. Burada Aliyev’in başlattığı bir operasyonla limanın alındığı ve FETÖ iddiasının asılsız olduğu zaten dillendirilen, parti içerisinde konuşulan bir şeydi. Bu iddia doğru. Limana el koymak için yapmışlar.” değerlendirmesinde bulundu.
Hakkındaki bu iddiaları reddeden Ağar, “Biz orada olmasaydık, oraya (marinaya) mafya çökecekti” demişti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu açıklama nedeniyle Ağar’a tepki göstermişti. Tepkiler ardından Ağar, 13 Mayıs’ta bu sözleri “dil sürçmesi” olarak nitelendirerek hem Soylu hem de Emniyet Teşkilatı’ndan özür dilemişti.
Sedat Peker ayrıca Soylu’nun, “operasyon ekibi” olarak nitelediği bir ekip tarafından, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanının eşi hakkında “asılsız bir FETÖ soruşturması başlatarak”, MASAK Başkanı’nın “elini kolunu bağladığını” iddia etmişti.
Hükümet yetkilisi bu iddiayla ilgili olarak ise “O dönem MASAK Başkanı ve eşinin asılsız yere soruşturmalara maruz kaldığı ve kendilerine baskı yapıldığı, adamı tabiri caizse ‘mahvettikleri’ bilinirdi. MASAK, o dönem (Berat) Albayrak’ın bakanlığına bağlı olduğu için iki bakan arasındaki gerilimin bir parçasıydı ve bunun böyle olduğu bilinirdi” dedi.