Av. Mehmet Bacaksız
Av. Mehmet Bacaksız
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yeni Osmanlıcılık Emperyalizmin Tuzağıdır

Yeni Osmanlıcılık Emperyalizmin Tuzağıdır

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Avukat Mehmet Bacaksız tarafından kaleme alınan bu makale, Yeni Osmanlıcılık fikrinin tehlikelerini ve kökenlerini incelemektedir. Yazar, bu terimin ilk kez 1985 yılında Londra’da kullanıldığını ve daha sonra eski Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından diplomatik bir yenilik olarak benimsendiğini belirtmektedir. Yeni Osmanlıcılığı savunanların, Türkiye’nin Osmanlı’nın mirasçısı olduğu ve bölgedeki hayranlıktan faydalanarak imparatorluğu canlandırmayı hedeflediği iddialarını özetlemektedir. Ayrıca, AKP iktidarı döneminde bu fikrin çeşitli şekillerde desteklendiğini ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin dahi Yeni Osmanlıcı bir görünüme kaydığını vurgulamaktadır. En önemli iddiası ise, Yeni Osmanlıcılığın ABD ve FETÖ tarafından hararetle desteklenen ve Türkiye’yi federal bir yapıya zorlayarak ülkeyi bölmeyi amaçlayan bir emperyalizm tuzağı olduğudur.

 

Yeni Osmanlıcılık terimi, Cumhuriyet Dönemi’nde ilk defa 1985 yılında Londra merkezli Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde David Barchard tarafından yazılan bir makalede kullanılmıştır. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı yaptığı sırada yazdığı Stratejik Derinlik adlı kitabında Yeni Osmanlıcılığı Turgut Özal’ın dış politikası ile bağdaştırarak diplomatik bir yenilik diye bahsetmiştir. Dolayısıyla kendisi de bu fikri benimsemiştir.

Yeni Osmanlıcılık Fikri’ni savunanlar, Türkiye’nin Osmanlı İmparatorluğu’nun devamı olduğunu, bu sebeple Osmanlı İmparatorluğu’nun dini, kültürel ve siyasi mirasını sahiplenmesi gerektiğini iddia etmektedirler. Buna ilave olarak gerek Ortadoğu’da gerekse Balkanlar’da hala derin bir Osmanlı hayranlığının mevcut olduğunu, bunun iyi değerlendirilmesi sayesinde Osmanlı İmparatorluğu’nu yeniden canlandırmanın mümkün olduğunu da iddia etmektedirler.

23 yıllık AKP İktidarı Dönemi’nde bu fikre sahip çıkıldığını çeşitli şekillerde görebiliyoruz. Mesela, Osmanlıca’nın okullarda seçmeli ders olarak okutulmasının, televizyonlarda tarihsel gerçeğe aykırı olarak Osmanlı Dönemi’ni abartılı şekilde öven dizilerin yayınlanması, petrol ve doğal gaz arama gemisine Padişah 2. Abdülhamit’in adının verilmesi vb.

Milliyetçi Hareket Partisi, milliyetçi bir parti olarak kurulmuş olmasına rağmen geldiğimiz noktada milliyetçi bir partiden çok Yeni Osmanlıcı bir parti görünümündedir. MHP’nin yan kuruluşu olan Ülkü Ocakları’nda Yeni Osmanlıcılık fikri bolca işlendiği için ülkücü gençler kendilerini Türk Milliyetçisi olarak değil, Osmanlı Torunu olarak nitelendirmektedirler.

Yeni Osmanlıcılık Fikri, ulusal medya ile sosyal medyada bolca işlendiği için Osmanlı adını taşıyan pek çok dernek ve vakıf kurulmuş haldedir. Hatta ticari markalarına Osmanlı adını veren firmalar da vardır.

Buraya kadar her şey normal görünüyor. Normal olmayan husus ise Yeni Osmanlıcılık Fikri’nin ABD ve kuklası FETÖ tarafından hararetle desteklenmesidir. ABD, 2000’li yıllarda uygulamaya koyduğu BOP (Büyük Ortadoğu Porojesi) Projesi’nde Türkiye’ye eş başkanlık görevi vermişti.  Türkiye’nin Ilımlı İslam Ülkesi modeliyle Ortadoğu’da kurulacak bir konfederasyonun lideri olacağı ileri sürülüyordu. Bu, bir anlamda Osmanlı İmparatorluğu’nun canlandırılması demek oluyordu. FETÖ Lideri Fethullah GÜLEN, yazılarında ve konuşmalarında Osmanlı İmparatorluğu ile Türkiye arasında bir devamlılığın mevcut olduğunu ve Türkiye’nin Osmanlı geçmişini sahiplenmesi gerektiğini, yani Yeni Osmanlıcılık Fikri’ni savunmuştur.

Yeni Osmanlıcılık Fikri’nin gerçek olabilmesi için Türkiye’nin anayasasındaki ilk dört maddeyi değiştirerek federal bir devlet yapısını kabul etmesi gerekecektir. Ancak, ondan sonra Ortadoğu’daki diğer Müslüman devletlerle bir federasyon veya konfederasyon kurabilecektir. Yeni Osmanlıcıların iddiasına göre, Türkiye, böylece, şimdikinden daha büyük bir devlet olacak, sınırları genişleyecektir.

Yeni Osmanlıcıların göremedikleri nokta şudur: Diyelim ki, Türkiye, anayasanın ilk dört maddesini değiştirerek federal devlet yapısını kabul etti ve diğer Müslüman devletlerle birlikte federasyon veya konfederasyon kurdu. Uluslararası hukuka göre federasyon veya konfederasyonu oluşturan devletler, eyaletler her zaman federasyondan, konfederasyondan ayrılmak hakkına sahiptir. 20-30 veya 50 yıl sonra federasyon veya konfederasyon kuracağımız devletler, “Biz ayrılmak istiyoruz.” derlerse hukuken yapabileceğimiz hiçbir şey yoktur. O zaman Doğu ve Güneydoğu bölgemizi kapsayan Kürdistan adı ile kurulmuş eyalet de ayrılmak isterse, büyüyelim derken Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizi de kaybetmiş olacağız. Bu, tam olarak, DİMYAT’A PİRİNCE GİDERKEN, EVDEKİ BULGURDAN OLMAKTIR.

Açıkladığımız nedenlerle, Yeni Osmanlıcılık Fikri, Türkiye Cumhuriyeti’ni çözüp, dağıtmak amacıyla uygulanmak istenen bir emperyalizm tuzağıdır. Vatanını seven her Türk Evladı, Yeni Osmanlıcılık Fikri’ni reddederek üniter-ulus devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmakla yükümlüdür.  

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.