Bu makale, yazarın “Terörsüz Türkiye” girişimine yönelik derin şüphelerini ifade etmektedir. Yazar, bu sürecin bir oyalama olup olmadığını sorgularken, ABD ve Batı’nın Türkiye’nin büyümesini engelleme ve güneyde bir Kürt devleti kurulması hedeflerinden vazgeçmediğini savunmaktadır. Ayrıca, ABD’nin PKK/YPG terör örgütlerine 2026 bütçesinden önemli miktarda mali destek ayırmasını ele alarak, bu koşullar altında teröristlerin silah bırakmasının gerçekçi olmadığını vurgulamaktadır. Yazar, kurulan komisyonun enerjisini bu sonuçsuz süreç yerine atanamayan öğretmenler ve ekonomik sorunlar gibi daha acil iç meselelere harcaması gerektiğini tavsiye etmektedir. Ona göre, Terörsüz Türkiye ancak ülkenin hukuki, ekonomik ve askeri olarak güçlenip dışa bağımlılıktan kurtulmasıyla mümkün olacaktır.
Sizleri bilmem ama ben fare kapanındaki yağlı peynire hep şüphe ile bakmışımdır.
Şu anda bize sunulan “Terörsüz Türkiye” oyalaması gibi. Şunu da belirteyim nerden nasıl olursa olsun her türlü teröre ve terör eylemlerine karşıyım. Terörsüz Türkiye istemeyenin de iki gözü kör olsun.
Bizi yönetenler, bu komisyona üye verenler, komisyona katılan değerli vekiller, şu gerçekleri bilmiyorlar mı yoksa bir dayatmanın uygulayıcıları mı?
1-ABD, BOP projesinden vaz geçti mi?
2-ABD ve BATI, güneyimizde bir Kürt devleti oluşumundan vaz geçti mi?
3- ABD ve İngiltere, İsrail’i koruma ve kollama amacından vaz mı geçtiler?
4-ABD ve Batı, Türkiye’nin büyüyüp, gelişmesinden endişe duymuyorlar mı?
Daha sorulacak pek çok konu var ama bu kadarı yeter sanırım.
Sevgili okurlarım, değerli takipçilerim!
Türkiye, Batı ve ABD’nin geleceği için tehlikeli bir devlet ve ırktır. Bunu Almanya’da öğretmenlik yaptığım yıllarda: çalıştığım 90 kadar Alman öğretmenin tutum ve davranışlarından anlamıştım.
Türkiye’nin kalkınmasını ve dişe dokunur bir güç olmasını asla istemiyorlar.
Bu girişten sonra konuya dönersem;
Terörsüz Türkiye süreci komisyonu ve bu girişimi umut görenler, işin farkında değiller mi?
Değillerse vah Türkiyem vah!
Farkındalar ve bu işe bel bağlamışlarsa yine vah Türkiyem vah!
Sevgili okurlarım!
İnternette gezdim. Sosyal medyayı inceledim.
ABD’nin 2026 yılı bütçesini gördüm. Görmekle kalmadım, küçük dilimi yutacaktım.
ABD’nin 2026 yılı bütçesinde Suriye’deki PKK/YPG/SDG terör örgütleri için 130 milyon Dolar destek ayrılmış.
İşin ilginç yanı ise bunun 65 milyon Dolar’ı bu teröristlerin maaşı, 15,6 milyon Doları da silah ve eğitimleri için.
Gerçek bu iken, hangi akılsız PKK’lı ABD’nin verdiği ve çeşitli eylemlerde kullanılan silahları kime neden teslim etsin?
Kurulan komisyonun amacı, “PKK’nın silah bırakması” ise durum bu iken, kim silah bırakacak?
Suriye’ye geçmeyen ve yaşlandıkları için işe yaramayan, eylem yapamayan yaşlı kadro mu?
Ben taşrada oturan bir eğitimci olarak bunları biliyorum, farkındayım da komisyonu oluşturan irfanı yüksek, siyasetin kurdu, leb demeden leblebiyi bilen, dünya siyasetini iyi okuyan bu muhteremler bilmiyorlar mı?
Gerçekten de PKK’nın silah bırakıp teslim olacaklarına inanacak kadar iyi niyetli misiniz, yoksa çok mu inandırılmışsınız?
Acizane tavsiyem, bu komisyon TBMM’nin enerjisini bu, sonu karanlık iş için harcayacağına; atanmayan öğretmen, doktor, ebe, hemşire, veteriner, mühendis için harcasa.
Yetmeyen emekli maaşı, asgari ücret için harcasa,
Bozulan eğitim, sağlık sistemi için harcasa,
Daha iyi olmaz mı, daha gerçekçi olmaz mı?
Sizler bu Terörsüz Türkiye şemsiyesi ile Anayasa ve yasalarda değişiklik mi yapmak istiyorsunuz?
PKK’nın var oluş nedeni Türkiye’den de toprak kopararak ABD ve Batı’ya sömürülecek bir devlet ve İsrail’in emellerine hizmet edecek bir devlet kurmaktır.
Türkiye ne zaman hukukun üstünlüğünü, yargının tam bağımsızlığını sağlar, ekonomik ve silah olarak güçlenir, Türk devletleriyle iyi ilişkiler kurarsa, dışa bağımlılıktan kurtulup her alanda kendi göbeğini kendisi keserse; Terörsüz Türkiye o zaman olur.
Lütfen anlayın artık.
Esen kalınız.
