Türkiye’de iktidara mensupsan, arkanda dayın varsa, paran varsa her “her haltı yeme hakkın” vardır. Bunlardan birine sahip değilsen vay haline. Başına gelmedik kalmaz. Kaldırımda yürürken bir zatı muhterem sizi ezer geçer, ehliyetsiz biri evladınızı öldürür siz evladınızın acısıyla kalırsınız. Ağalar devletten teşvik alıp ihya olurken tek kuruş vergi vermezken, prim ödeyemeyen işsiz insanlarımıza şak! diye tedavisi engellenir, hastanelerden çoluk çocuk boynu bükük ayrılırken kuruş vermeyen Suriyeli Afganlılar kollarını sallayarak önünüzden geçer.
Türkiye’de son yıllarda moda olan bir cümle; “sen benim kim olduğumu biliyor musun!”
Görevini yapan trafik polisine alkollü sürücü ağzından salyalar akarak, sallanarak bu kelimeleri söyleyebilir. Hatta milletin seçtiği bir kadın vekil aracını durduran trafik polisine kameralar önünde resmen çemkirerek, görevini yapanları tehdit etmiş, ceza aldırmıştı.
Türkiye’de iktidara mensupsan, arkanda dayın varsa, paran varsa her “her haltı yeme hakkın” vardır. Bunlardan birine sahip değilsen vay haline. Başına gelmedik kalmaz. Kaldırımda yürürken bir zatı muhterem sizi ezer geçer, ehliyetsiz biri evladınızı öldürür siz evladınızın acısıyla kalırsınız. Ağalar devletten teşvik alıp ihya olurken tek kuruş vergi vermezken, prim ödeyemeyen işsiz insanlarımıza şak! diye tedavisi engellenir, hastanelerden çoluk çocuk boynu bükük ayrılırken kuruş vermeyen Suriyeli Afganlılar kollarını sallayarak önünüzden geçer. İşsiz kişiden prim borcu faiziyle istenir. Zabıta önüne koyduğu birkaç kilo yeşilliği satan teyzeye ceza keser, tartıyla aile bütçesine katkıda bulunan öğrencinin terazisi kırılır. Evet bunlar “Sen bizim kim olduğumuzu biliyor musun” diyemeyen sıradan insanlarınız…
Son THY uçağındaki olayı milletçe haberlerde izledik. Bir genç uçaktaki yerini beğenmeyince uçağı yumruklayıp çalışanlara hakaret ediyor ve o tanıdık cümleyi kuruyor. “Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz.! Benim on fabrikam var!”
Yani her haltı yerim bana dokunamazsınız çünkü benim param var.