Türkçe’nin özelliğini, kıvraklığını, akıllı insanların konuştuğu dil olduğunu bilmeyenler, beceriksizler; derler ki, Türkçe ile espri yapılamaz, gönderme olamaz.
Sen yeteneksiz isen Türkçe’nin günahı ne arkadaş?
Bakın bizim küçük Ayşecik nasıl da yapmış:
Ayşecik, içinde yeni doğmuş kedi yavruları olan bir kutuyla evinin önüne oturmuş, onları isteyenlere vermek için de “BEDAVA KEDİ YAVRULAR VERİLİR” ilanı yazmış.
Ayşecik beklerken, önünde kocaman siyah bir araba durur ve B. Bıyıklı biri iner…
– Merhaba güzel kız, bu kutuda ne var? Diye sorar.
Ayşecik: “Kedi yavruları” der.
B. bıyıklı siyasetçinin bu yanıt hoşuna gider, bunu değerlendirmek ister. Cep telefonunu çıkarıp röportaja başlar,
– Bunlar kaç yaşında?
Ayşecik;
– Daha yeni doğdular, gözleri bile açılmadı.
B. bıyık;
– Peki! Bunların cinsi ne?
Ayşecik gülümseyerek,
– “Akape’li” der.
B. bıyıklı siyasetçi duyduklarına, gördüklerine ve kızın ferasetine inanamaz.
Hemen telefonla liderini arar, durumu anlatır bir de tweet atarak durumdan herkesin haberdar olmasını sağlar.
Olay pas geçilemeyecek müthiş bir seçim propaganda olanağıdır.
Hemen tanıdık-yandaş medya organlarına haber verilir. Ve ertesi gün Ayşecik’in sepetinin önünde birkaç tane TV yayın aracı belirir.
Kameralar hazır olunca B. bıyık beyefendi zırhlı aracından inip Ayşecik’in yanına gelerek; gayet yumuşak ve sevecen bir dille:
– Günaydın güzel kız. Bu arkadaşlara bu yavruların ne cins olduklarını söyler misin?
– Tabi efendim! Bunlar CHP’li! Der.
B. bıyık ve TV muhabirleri çok şaşırırlar. B bıyıklı kızgınlıkla;
– Ama sen daha dün bunların Akape’li olduklarını söylememiş miydin?
Ayşecik gülerek;
– Evet! Doğrudur efendim. Dün öyle dedim ama bu gün onların GÖZLERİ açıldı efendim.
Nasıl espri? Demek ki kusur Türkçede değil, yetenekte imiş. Sen okumuyor, araştırmıyor, cehaletin göbeğinde oturum aklını ve beynini birilerine kiraladı isen; suç kimde?
Umarım uyuyan diğerleri de tez zamanda uyanır.
Esen kalınız.
