Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Mardin’in Nusaybin ilçesine gelen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, ilçede bulunan muhtarlar, STK Temsilcileri ve Kanaat Önderleri ile bir araya geldi.
İlçedeki bir konferans salonunda yapılan toplantıda konuşan Yapıcıoğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yapıcıoğlu, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, benzer görüşmeleri daha önce de yaptıklarını belirtti.
Diğer parti lideriyle de görüşmeler yaptıklarını ifade eden Yapıcıoğlu, siyasi partiler arası diyaloglarını sürdüreceklerinin mesajını vererek, şunları kaydetti:
“Biz siyasi partiler arasında diyalog kapıları hep açık olmalı diyoruz. Birden fazla yerden bize ittifak teklifleri var ya da bazen destek talepleri geliyor. Fakat bunlarla ilgili henüz biz HÜDA PAR olarak ‘Şu şekilde bir yol izleyeceğiz’ diye kararımızı vermiş değiliz. Bunu zaman gösterecek. Bir ittifak içerisinde yer alabiliriz, bu mümkündür. Biz illa bir ittifakta yer alacağız düşüncesinde değiliz ama bir ittifakta yer alabiliriz. Eğer bu teklif, üzerinde konuşmaya, tartışmaya, müzakere etmeye değer bir teklifse veya milletin menfaatine ise yapılsın. Ama an itibariyle verilmiş bir şey yok.”
“Denk bütçe anayasaya konulmalı, anayasal bir zorunluluk olmalı”
Yapıcıoğlu, ülkedeki ekonomik sorunların sadece dış kaynaklı olmadığının altını çizerek, “Eğer sizin 100 milyarlarca dolar borcunuz varsa ve o borcu ödeme vadesi geldiğinde sizin dolara ihtiyacınız varsa siz piyasadan o doları temin etmek zorundasınız. Eğer borcunuz çoksa, piyasadan da o doları çektiğiniz zaman doların fiyatı yükselir. Siz bu kadar borçlu olmasanız, bir yıl içerisinde 110-120 milyar dolar parayı dışarıya ödemek zorunda kalmazsanız, aylık 10 milyar dolar para demektir.” diye konuştu.
Faiz ekonomisinin vatandaşları olumsuz etkilediğini ileri süren Yapıcıoğlu, “Siz birkaç günde bir Merkez Bankası’nın piyasaya vereceği 200-250 milyon dolarla doların ateşini söndüremiyorsunuz. Bizim buna çözümümüz nedir? Biz diyoruz ki mutlaka denk bütçe yapılmalı. Hatta diyoruz ki denk bütçe anayasaya konulmalı, anayasal bir zorunluluk olmalı. Bütçe açığını borçla kapatıp borcu borçla ödersen, açık verirsen dünyanın faizini ödemek zorunda kalırsın ve bu senin dışarıya karşı bir anlamda kırılgan hale getiriyor. Bunun çaresi olarak borçlanmayın diyoruz.” dedi.
“İthalat ve inşaatla büyüme bu memlekete bir şey getirmez”
Yapıcıoğlu, ekonomik sorunlara karşılık üretim ve istihdamın arttırılması gerektiğini vurgulayarak, “İthalatla ve inşaatla büyüme bu memlekette bir şey getirmez. Sizin İktisat politikanız, ekonominiz de insan merkezli olursa o zaman üretimi ve istidamı arttırmaya yönelmeniz lazım. İnşaat yaparak, parayı betona dökerek ya da temelin içine dökerek büyümeyin, ithalatla büyümeyin, siz ithalatla kendi zenginliğinizi dışarıya vererek büyüyorsunuz. Bir müddet sonra onun acısını çekersiniz.” ifadelerini kullandı.
Yatırımın artırılması gerektiğini söyleyen Yapıcıoğlu, “Yatırımı artırırsanız istihdam artar. Yani daha fazla insan ekmek kapısı, çalışacak yer bulacak. Daha fazla insan çalışırsa daha çok üretim olur, daha çok üretim olursa senin dış ticaret açığın kapanır, daha çok ihraç edersin. Daha çok ihraç edersen dışarıya borcun kalmaz, dışarıdan borçlanmak zorunda kalmazsın; bir müddet sonra rahat edersin.” şeklinde konuştu.
Yapıcıoğlu, tarımın, stratejik bir sektör olduğuna dikkat çekerek, “Normalde bu hükümetin çıkardığı kanuna göre Gayri Safi Milli Hasılanın yüzde 1’ini çiftçiye destek olarak vermek zorunda. Ama onun yaklaşık şu anda dörtte birini veriyor. Yani kendi çıkardığı kanunu da uygulamıyor. Şu anda kırsalda oturan insanların sayısı yüzde 7’ye düştü diyorlar ama o yüzde 7, geri kalan yüzde 93’ün karnını doyuruyor, öyleyse çiftçimize iyi bakmamız lazım, yoksa hepimiz aç kalırız.” diye konuştu.
“Kimsenin arka bahçesi değiliz”
Yapıcıoğlu, partisinin bir tarafa yakın olduğu iddialarına ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi:
“Biz ne kimsenin arka bahçesiyiz ne de kimseye kayıtsız şartsız destek veren bir partiyiz. Kim doğru yaparsa ona destek veririz. Biz adalet arıyoruz. Biz kimseye yakın değiliz. Yani etnik temelde siyaset yapmanın doğru olduğuna inanmıyorum. Biz şuna inanıyoruz; eğer siyasi fikirler etrafında değil de sadece kavmi bir nedenle insanların bir araya toplanırsa bu, kavimler arası çatışmanın en uygun, en elverişli zeminidir. Dünya bundan çok çekti. Biz birbirimize usul dairesinde, düzgün bir üslupla hitap edip birbirimizi ikna etmeye çalışacağız.”
Camilerin elektriklerinin kesilmesi sorusuna karşılık Yapıcıoğlu, camilerin elektrik giderinin devlet tarafından karşılanması gerektiğini ifade etti.
Yapıcıoğlu, camilerin birçok ihtiyacının ise hayırsever Müslümanlar tarafından karşılandığını hatırlatarak, bunun böyle devam etmesi gerektiğini, aksi halde camilerin resmi kurumlara dönüşeceğini belirtti.