Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Hatay Reyhanlı’ya sembolik olarak mayın döşemeye gitti. Daha önce sınırlarımızdaki mayınlar Ottowa Anlaşması ile temizlenmişti. Bu süreçten terör örgütü mensupları sınırlarımızdan dilediği gibi girmeye başladı. Mayınların temizlenmesi aynı zamanda ülkemize sayıları 13 milyonu aşan sığınmacının da gelmesine olanak verdi.
Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ, terör ve sığınmacı sorununa dikkat çekerek Reyhanlı’da sınıra sembolik olarak mayın döşeyerek iktidar olduklarında Ottowa Anlaşması’ndan çekileceklerini söyledi. Ümit Özdağ ve beraberindeki heyet daha önce de aynı eylemde bulunmak için Hatay’a gitmiş fakat hukuksuz olarak şehre alınmamıştı. Özdağ, Hatay’a girinceye kadar il sınırına yakın bir yerde bekleyeceklerini söylemesi üzerine 13 saatlik bir bekleyişin ardından şehre girişine izin verilmişti.
Ümit Özdağ, sembolik olarak mayın döşemek için gittiği sınırda Adem üsteğmen ile arasında ilginç bir diyalog yaşandı:
Adem üsteğmen: Bir duyum aldık bir şey koyacakmışsınız diye…
Ümit Özdağ: Bir parti genel başkanının mayınla dolaşması mümkün mü? Yok böyle bir şey. Siz de buna inanmış olamazsınız zaten. Oto yedek parçası bu. Merak etmeyin şuraya koyacağız.
Partililerin arabasının arandığı ve sembolik mayına el koyulmasının üzerine Ümit Özdağ şunları söyledi:
“Bu, hukukun nasıl çiğnendiğini göstergesi. Burası kamuya açık alan. Burada herhangi bir faaliyet yapmakla ilgili bir yasaklama yok. Biz, buraya sembolik mayın yerleştirmek için geldik. Ottowa Anlaşması’ndan çekileceğiz diye. Bu oto yedek parçasını bir de küreği arabanın arkasına koymuştuk. Emniyet küreğe el koymuş, suç aleti olarak. Şimdi buna ne diyeceksiniz?”
“Mesele burada esasında bizim sembolik mayın yerleştirmemiz de değil. Şu böyleyi görüyorsunuz. Bunun arkası sınır bölgesi. Bu sınır bölgesinden sürekli Türkiye’ye kaçaklar girmeye devam ediyorlar. Her giren kaçak Türkiye için bir güvenlik tehdidi. O kaçaklar daha sonra İstiklal Caddesi’nde bomba olarak patlıyorlar. O kaçaklar Reyhanlı’da 53 insanımızın hayatını yitirmesine neden oluyorlar. Ankara’da garda 150 insanımızın hayatını yitirmesine neden oluyorlar. O kaçaklar askerlerimizin, polislerimizin, MİT mensuplarımızın hayatını tehlikeye atıyorlar. Türk halkının hayatını, Türkiye’nin güvenliğini tehdit ediyorlar. ABD, Rusya, Çin, Pakistan, Hindistan, Irak, İsrail gibi Ottowa Anlaşması’ndan imzamızı çekmek ve sınırlarımızın güvenliğini sağlamak için anti-personel mayınların sınırlara yerleştirilmesini sağlamak istiyoruz.”
“Eğer Türk halkı sığınmacılar gitsin sınırlarımıza mayın gelsin diyorsa Zafer Partisi’ne destek versin. Aksi taktirde bütün bu ülkelerin sınırlarında mayın varken AKP iktidarı çeteleri zengin etmek için bu duvarları yapmaya devam eder. Bu duvarların üzerinden de insanlar geçip Türkiye’ye girip Türk halkının, Türk ordusunun, Türk jandarmasının, Türk polisinin, Türk istihbaratçısının hayatını tehlikeye devam ederler. Tercih büyük Türk milletinindir.”
“Buradan sembolik bile olsa bir mayına tahammül edemeyen siyasi iktidara son uyarımızı yapıyoruz: Esas mayını siz seçim sandıkları açıldığında göreceksiniz. Gemicik mi particik mi? O mayın sandıkta öyle bir patlayacak ki iktidardan da sizi Katar’a kadar fırlatacak.”
