Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Dijital Medya Paneli’nde konuştu.
Altun’un konuşmasından satır başları şu şekilde:
“Dijital medya teknolojilerinin bir yönüyle bilgiye erişimi kolaylaştırdığı ve bu haliyle de bilgiyi demokratikleştirdiği de bir gerçektir. Ancak bu mecralar aynı zamanda kişilik haklarından milli güvenliğe hakikatin çarpıtılmasından sansasyon kültürünün kurumsallaşmasına kadar birçok boyutta çeşitli meydan okumaları yeni sorunları hata tehdit ve tehlikeleri de bünyesinde barındırıyor.
Bugün geleneksel medya etiği sorunlarına yenileri eklenmiştir bunun da birçok nedeni var elbette. Fakat bana soracak olursanız bunu en önemli nedeni dijital medyada yeni medyada sosyal medyadaki kimlik karmaşası ve hatta kimliksizliktir. Toplumsal ortamlarda her birimiz kimliklerimiz var oluruz ve bu kimliklerimizle toplumsal rollerimizi icra ederiz. Mesleklerimizi de böyle icra ederiz. Bir gazeteci kendi kimliğiyle toplum içindeki konumuyla adıyla haber yapar habere de mührünü vurur imzasını atar kimliğinden iz bırakır.
Yeni medya ortamlarına bir kimliksizlik başka deyişle sahte kimliklenmeler hükmetmektedir. Yeni medya mecralarında sahte profillerin çarpıtılmış kimliklerin kolaylıkla oluşturulabilmesi yalan bilgilerin tahrip edilmiş gerçeklerin bir o kadar kolay yayılabilmesine neden olmaktadır. Bir de buna sansasyonun kolaylaşması dediğimiz süreç eşlik ettiğinde daha fazla etkileşim hevesiyle karşımıza yeni medya etiği sorunları insani sosyal ya da ekonomik tahribatlar çıkmaktadır. Etkileşim uğruna kaos korku ve endişe pompalayan manipüle edilmiş haber ya da paylaşımlar okuyucu izleyici takipçiyi aldatmaktadır adeta tuzağa çekmektedir.
Geçmişte medya üzerinden ülkemize yönelik olarak gerçekleştirilen manipülasyon ve dezenformasyon saldırıları bugün dijital mecraların da sürece katılması ve eklenmesiyle daha karmaşık bir şekilde varlığını sürdürmektedir. Dijital mecraların sağladığı imkanların kötücül siyasetin aparatı olarak kullanılmaya çalışıldığına tüm etik kurallar hiçe sayılarak akla izana sığmayacak yalan ve çarpıtılmış haberler yapıldığına da ne yazık ki şahit oluyoruz.
İletişim çağının vebası olarak nitelendirebileceğimiz dezenformasyon bugün hepimizin hep birlikte el birliğiyle karşı koyması gereken bir tehdittir. Şu çok açık ki dezenformasyon özellikle dijital imkanların ve sosyal medyanın kötüye kullanılmasıyla yaygınlaşmaktadır. Bu alana yönelik olarak yapılan her düzenleme demokrasiye katkıdır, özgürlüğe müdahale değildir. Bu düzenlemeler özgürlüğü kişilik haklarını kamu güvenliğini koruyan garanti altına alan adımlardır. Basın gerçek anlamda demokrasinin gerçek anlamda özgürlüğün teminatıdır. Ve bunun için esas olan temel olan haberdir enformasyondur. Bu sürecin karşısında yer alan başlıca unsursa dezenformasyondur.”
