Geldik mi Kasım Ay’ ına. Ayrım yapılmaz ama meşum bir ay. Ulu Önder’ ımız , Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ü elimizden alan ay. Niye yalan söyleyeyim , bu yüzden bir türlü sevemiyorum… Hepinize Merhabalar…
RTE gene bizi ne yerine koyduğunu açıkça söyledi. Elinizi kulaklarınıza götürüp , kontrol etmenize gerek yok… Sahip diyor ki , faiz lobileri çökmeye başladı… Acaba mı… Bütçeye bakıyoruz 400 milyara yakın faiz ödemesi var… Faizle çalışan bankalar %400-500 karlar açıklıyor… Görünen O’ ki faiz cephesinde-lobisinde keyifler tıkır… Peki bu durumda çöken kim… Vatandaş efendim , vatandaş… Konut- tüketici-araba kredileri durmadan artıyor. İhtiyacınız olmasa bile bir bankaya gidin , laf olsun diye kredi talep edin ve de faizleri görün… Düşen tek faiz , Bankaların , Merkez Bankası’ ndan aldıkları paranın faizi… Bilo’ nün anlayacağı gibi dersek , %10.5 tan para alan bankalar sizlere en az % 30 a satıyorlar. Bu durumda faiz lobileri çöküyor mü yoksa abat mı oluyor… Gelelim sadede. Meşhur Dezenformasyon kanunu işleyecek mi yoksa RTE , bunlardan muaf mı…
Halâ öfke ve isyanım sükûn bulmadı…Adıbatasıcalar ehli bir MV ve çok saygın bir mesleğin üst kurul Başkan’ ının PKK lehine ve Türk Ordu’ şu aleyhine dediklerini içime sindiremiyorum. Bunlara yataklık yapanları da lanetliyorum… Bir Parti düşünün , en önemli il başkanı , Mustafa Kemal Askerliğini reddeder , El üstünde tutulan ve asla dokunulamayan bir MV i , şerefli Ordu’ muza iftira atar. Genel Bşk.ı ABD de ne haltlar karıştırır belli değil… Ve bizler ; son yüzyılda , Ülke’ nın başına gelmiş en büyük felaketi bertaraf etmek için , bunlarla işbirliğine girmek durumunda kalırız… Atalar ne demişse doğru demiş… Denize düşen yılana sarılıyormuş… Bana kızacaklar çıkacaktır. Şimdi sırası mı diyenleriniz de olacaktır. Evet haklısınız ama henüz atı dereye sürmedik , biz dere ortasında başımıza bir iş gelmesin diye çabalıyoruz…
Macaristan ; Sovyetler Birliği döneminde , Rus işgaline marûz kalan ve demirperde gerisi ülkeler konumuna düşen vasat bir orta Avrupa Ülke’ si… Parlamentoları yakın zamanda karar alarak , soylarının Kıpçak Türklerine dayandığını kabûl etti. Yani bizle soydaş duruma geldiler. AB içinde ve başka platformlarda bize verdikleri desteği , uzun uzun yazıya dökme niyetinde değilim. Bu konuya niye mi girdim… Zaman zaman CHP sözcüleri , Devlet Başkanlarını ve Ülke’ sini , kötü yaklaşımlı örnekliyor. AKP nın yaptıklarını , ora üzerinden eleştiriyorlar. Beyler , bilerek yapıyorsanız diyecek lafım yok ama bilmeden yapıyorsanız , kendinize gelin ve bu dost soydaş Ülke’ yi daha fazla incitmeyin…
İki Ülke’ nın de seçim arefesinde oluşları Yunanistan ile yapılan kayıkçı kavgalarına zemin oluşturuyor. Her kes kendi iç siyasetine malzeme olarak kullanıyor. Bana soracak olursanız , durumun sıcak savaş ortamına sürükleneceğini zannetmiyorum. En kabadayısı ,” Kardak ” seviyesini aşmayan bir iki olay olabilir… Esas meselenin doğu tarafımızda olduğunu düşünüyorum… Hatta direk olarak ” İran ” diyebilirim. Bu Ülke , adı konmamış büyük bir rekabetin ve onun getirdiği potansiyel gerginliklerin ev sahibi durumunda… Kardeşlik ötesi ilişkilerimiz olan , Azerbaycan’ ın , işgal altından kurtardığı Karabağ savaşı esnasında , kamuoyuna cüzi bir kısmı sızan olaylar bile durumun vahametini ortaya sermektedir… İran , Ermenilere tam destek vermektedir. Diğer bir tabirle Azerbaycan’ ın karşısındadır…Aşırı dinci bir devlet görünümünde oluşu , Karabağ’ da yıkılmamış cami kalmaması , Ermenilerin hristiyan oluşları buna karşı Azerbaycan’ ın müslüman oluşu hiç bir şey ifade etmemektedir. En son , açılması planlanan Zengeçur koridorunun hemen dibine Başkonsolosluk açmaları , Ermeni ve İran dışişleri Bakan’ larının samimi pozları , esas olarak bizim gözümüze sokulan resimlerdir… Bu bir defa daha göstermiştir ki , din tabanlı ve istismarlı politikalar sadece iç siyaset için geçerlidir. İran Türkiye , Malezya vs. farketmez… Kısacası , bunların hiçbiri için İslamın herhangi bir kıymeti yoktur , sadece ikbal aracıdır… O bölgelere yayın yapan ve hassas konuları gündeme taşıyan biri olarak söyleyebilirim ki , İran’a , uygun bir açıyla yapacağınız hareket , yerle yeksan olmalarına yeter… Orada nüfûsun yarısına yakınını Türkler oluşturuyor. En kalabalık olanları , Güney Azerbaycan Eyaletinde bulunan Türkler… Hazar ‘ ın aşağı kıyılarında ki Türkmenleri ve Kaşgari’ leri de katarsanız , bazı tarihçilere göre , nüfûsun çoğunluğu Türk… Olay sadece bununla sınırlı değil. Türk değil ama Acem’de olmayan Belucileri de unutmayalım… Eyalet Başşehri Bam’ da başımıza gelenleri , Kameramanım Hüseyin İmancı çok iyi bilir. Onu isyandan çok zor vazgeçirmiştim… Bu beluciler ayrılıkçı ve de Sünni. Her neyse konuyu dağıtmadan ana artere dönelim… İşte bu İran durumuna bakmadan , ekonomik ambargoların da gölgesinde , Türk Dünya’sının başına bela olmaya çabalıyor… Demek ki bizim dışişleri ve istihbaratımız düzgün çalışmıyor… Konuyla ilgili bildik ve tecrübelerimi yazmayı bırakın anlatmaya kalksam günler alır. En iyisi , yarına kadar vedalaşmak…
Hepiniz Allah’ a emanetsiniz. Hosça kalınız…