KÜRESEL SÜRTÜKLER

KÜRESEL SÜRTÜKLER

Bölgemiz açık olarak emperyalist, kapitalist, ekonomik ve dinsel bir saldırıyla işgal edilmektedir. Küreselleşme sürecinde “emperyalizmin Türkiye kuşatması” sürdürülmektedir.

Ulusunun, halkının birlik ve dayanışmasının, yurt bütünlüğü ve birliğinin; iç barış ve kardeşlik ortamının bozulmasına neden olan terör örgütü ve terörizme destek verenler; emperyalizme karşı başarılan ilk ulusal kurtuluş ve bağımsızlık savaşını, ulusal aydınlanma süreci ve çağdaş devrimleri, onun önderlerini küçümseyenler, devrimci bir tutum ve işlev üstlenemezler. Üstlendikleri misyon: Küresel sürtüklüktür.

Ülkemizde küreselleşme yaygarasının siyasal partisi AKP’dir ve 20 yıldır iktidardadır. AKP iktidarının ve toplumsal anlamda oluşturdukları yarılmanın farkında olarak, önemli kırılma noktaları olarak tespit ettiğim olayların ve sonucunun kısa özeti:

Önce 28 Şubat post modern darbesiyle Türk Milletinin algısında var olan ve her zaman yanında olduğu, durduğu mazlum görüntülerine ihtiyaçları olan edebiyatlarını güçlendirdiler. Sonra bir takım yobaz gardırop Atatürkçüsünün gizlendiği Cumhuriyetçi, vatansever kisvesi altındakilerin şeriat geliyor yaygarasına yol verdiler, Cumhuriyet elden gidiyor paranoyasını yaygınlaştırıp, kendilerinden kişilerinde içinde yer aldığı Cumhuriyet mitingleri, darbe hazırlık çalışmaları, darbe istekleri ve seminerleri düzenlettiler. Tıpkı Fetö operasyonun da olduğu gibi, önce görmezden geldiler, izin verdiler sonra imha ettiler.

Sonra ABD-FETÖ’nun yardımıyla Türk tarihini aşmak bağlamında resmi tarih başlığına karşı geliştirdikleri yalan tarih anekdotlarını piyasada etkin kılabilmek için organize ettikleri sahte davaların savcısı, hâkimi oldukları halde icra ettiler. Ergenekon, Balyoz gibi kurmaca dava kumpasları sayesinde riskli gördükleri birçok kişiyi de bu sayede elimine edip önlerini açtılar.

Yıllardır emperyalizmin ülkemizin başına ördüğü bir çorabın taşeron örgütü pekaka ile sözde Çözüm süreci ilan ettiler ve pekaka ile Mit-Oslo’da görüştü.  Suriye iç savaşına örtülü destek verdiler ancak ortaya çıkan Mit Tırları konusunu casusluk olarak ilga edip kapattılar. Yapacakları değişiklikler için toplumun tepkisel enerjisini Gezi Parkı olaylarıyla emdiler, toplumu sindirdiler.

Fetö denilen ortakları ile düştükleri maddi paylaşım anlaşmazlığı görüntüsü sonrası ortaya saçılan kirli ilişkilerin deşifresi 17/25 Aralık operasyonları hakkında yayın yasağı getirip, söz konusu bakanları himaye ettiler ve bu konuda yargılanan hiç kimse olmadı.

En nihayet 15 Temmuz Darbe girişimi öncesi, çözüm süreci yaygarasıyla yol verdikleri PKK’nın gözleri önünde açtığı hendekleri 700 Türk’ün kanıyla doldurma pahasına kapattılar. Ancak bölücülük kalkışmalarını çözüm sürecinde görmezden gelenler bir anda mücadele eder bir görüntüyle konuyu İç ve Dış Düşmanlara bağladılar.

20 senedir AKP iktidarının ülkemize, İnsanımızın huzuruna vurduğu darbeler sonucunda millet afallamış doğru ile yanlışı ayırt edemez duruma getirildi…

Bu arada Dünya finans odaklarının ekonomik saldırıları   adı altında da yaptıkları yolsuzlukları örterken suçu, suçluyu satın aldıkları medya aracılığıyla oldukça etkili şekilde manipüle ettiler, ediyorlar. Yani Ülkemize asla rahat vermemişler, sahte, reklamdan ibaret kalkınmamıza, gelişmemize mâni olmaya çalışan iç ve düşman safsatası kısmen başarılı da olmuştur.

Salgın Hastalık halısının altına süpürmeye çalıştıkları ekonomik bunalım ve ülkemizin içine düştüğü sarmal, yine kendi marifetleri sonucu başımıza bela olan Suriye, Irak savaşı, 8 Milyon sığınmacı yükü ve dünya ekonomik krizlerini de ilave ederek sorumluluktan kendilerini uzak tutmaya çalışmaktadırlar. Bu anlamda satın altıkları medya etkili çalışmaktadır. İç ve dış düşmanlar edebiyatına bağladıkları başarısızlıklarını yine iç ve dış düşmanın varlığına sarılarak bütün güçleriyle toplumsal algıya yerleştirmeye çalışmaktadırlar. Diğer taraftan küresel efendileri boş durmamakta ve ülkemizde meydana gelecek olan seçimler için iktidarın alternatifini de hazırladıkları dikkatlerden kaçmamaktadır. Zira ortak değerleri, varmak istedikleri hedefler bağlamında birlikte olduklarını gizleseler de, emareleri belirgin bir hal almıştır. Zira her şeye rağmen iktidar sahte kavga ettiği Fetö’den bakan dahi atayabilmekte ve bunu da çok saklama gereği bile duymadan 2023 seçimlerine hazırlanmaktadırlar.

İşte; Ülkemizdeki “Küresel Sürtükleri” ve onların üstlendikleri misyonu deşifre etmek her Türkçü için milli bir görevidir. Bu topraklarda umutsuzluğa ve karamsarlığa asla yer yoktur. Tarih, yurtsever, milliyetçi halkımıza yeni bir kahramanlık dayatırsa, bu küresel emperyalizmin yeniden çöküşü ve parçalanması ile sonuçlanacaktır.

Türk’üz,Türkçüyüz,Atatürkçüyüz.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!