TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, mevcut küresel finans sisteminin sürekli kriz ürettiğini belirterek “İslami finans modellerini geliştirip yaygınlaştırmalıyız” dedi. Hisarcıklıoğlu, “Faiz ve kar hırsı üzerine bina edilmiş olan mevcut küresel finansal sistemin, girişimcileri koruması mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 37. Bakanlar Toplantısı’nın açılış oturumunda konuştu.
“Ticaret en büyük huzur kaynağıdır”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un katılımıyla İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen oturum Hisarcıklıoğlu, “İslam ülkeleri arasında muhabbeti güçlendirmeleri ve birleştirici olmaları gerektiğini” belirtip “Bunun en önemli yolu da ticaret. Çünkü ticaret, en büyük huzur kaynağıdır. Ticaret yapan, ihtilafı konuşmaz, birbirine kötü bakmaz. Bu nedenle önce, ülkelerimiz arasındaki ticari engelleri kaldırmalı, birbirimizle ticareti artırmalıyız” diye konuştu.
“Küresel finansal sistem devamlı kriz üreten, sağlıksız bir hale dönüşmüştür”
Salgınla mücadele için ülkelerde aşılama süreçlerine destek olmaları gerektiğini kaydederek, Türkiye’nin ve TOBB’un bu konudaki çalışmalarından bahsedip özellikle düşük gelirli İslam ülkelerinin aşıya ulaşımı için maddi destek oluşturulabileceğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ekonomilerimizin temelini oluşturan KOBİ’lerin desteklenmesi amacıyla, İslami finans modellerini geliştirip yaygınlaştırmalıyız. Zira, faiz ve kar hırsı üzerine bina edilmiş olan mevcut küresel finansal sistemin, girişimcileri koruması mümkün değildir. Bu yapı, diğer tüm sektörlerinin finans sektörünün beslediği, devamlı kriz üreten, sağlıksız bir hale dönüşmüştür. Bunun sonucunda tüm dünyada gelir ve servet dağılımı gittikçe bozulmuş, ülkeler ve toplumlar arası refah makas gittikçe açılmıştır. Bu çarpık yapının alternatifi olarak İslami finansı öne çıkarmalı, giderek büyüyen fintech uygulamalarıyla entegre ederek, kullanım alanını genişletmeliyiz.”
(AA)
